Toplum, U Dönüşlerinin Hızına Yetişemiyor

Planlaması yapılmadan verilen vaatlerin ileride hazineyi zora sokacağını savunan Sayın Esen, bu konuda iktidar partisinin seçimi kazanmak için önünü arkasını düşünmeden vaatlerde bulunduğunu, bunun sıkıntılarını ilerleyen dönemlerde ülke olarak çekeceğimizi söyledi.

Toplum U Dönüşlerinin Hızına Yetişemiyor

“Seçim yaklaştıkça Sayın Erdoğan’ın bana bunu dedirtemezsiniz, yaptıramazsınız dediği pek çok şeyi söylediğini, yaptığını gördük. Tüm bu U dönüşlerini bir yıl, altı ay bazen bir ay gibi kısa sürülerde yaptı. Eğer bu vaatler yerine getirilebiliyorsa neden daha önce yerine getirilmedi? Neden bu konuda hak sahibi olan insanların hakları yıllarca ellerinden alındı? Bu vaatler ülkeyi, milleti zora sokacaksa, ülkenin ekonomisini batıracaksa, neden şimdi bu vaatler veriliyor?”

Emeklilikte yaşa takılanların sorunlarının çözülmesinin bir hak olup olmadığını soran Moderatör Bağ’ın sorusunu yanıtlayan Esen, bu sorunun çözülmesinin bir haksızlığı giderdiğini, bu sorunun çözümünde esas katkıyı muhalefetin yaptığını, muhalefetin konuyu gündemde tutarak ve iktidara baskı yaparak bu sorunu çözmesinin önünü açtığını açıkladı.

Kademelendirilmiş Emeklilik

“Elbette ki bu sorunlar çözülmelidir. Fakat doğru, akılcı yöntemler geliştirerek ve bütçe hesapları yapılarak çözüme kavuşturulmalıdır. Gerekirse kademelendirilerek çözülmelidir. Emeklilikte yaşa takılanların sorunlarının çözülmesi bizi ancak sevindirir. Ortada verilmiş bir hakkın gaspı vardı bu giderilmiş oldu. Fakat ortada iki büyük problem bulunmaktadır. Birincisi bu sorunun çözümünün geciktirilmesidir. İkincisi bu sorunun nasıl çözüleceğine dair araştırma yapmadan apar topar çözülmesine girişilmesidir.

Bu sorunu çözerken sermaye ve işçi sendikalarıyla görüşülüp ortak bir çözüme ulaşılmış mı? Hazineye ne kadar yük getirileceğine dair bir çalışma yapılmış mı? En önemlisi ağır sanayide deneyimli insanların emekli olduklarında ortaya çıkacak tecrübeli eleman boşluğunun nasıl doldurulacağı düşünülmüş mü?

Bu soruların cevapları ve daha fazlası DEVA Partisinde, biz çözüm olarak kademelendirilmiş emeklilik sistemini getireceğiz. Emekliliği gelmiş vatandaşlarımızdan çalışmak isteyenlerin önünü açıyoruz. Emekli olmuş vatandaşlarımıza diyoruz ki, genç yaşta emekli mi oldun, çalışmaya devam etmek istiyor musun? O zaman çalışabilirsin diyoruz. Çalışarak ülkeye katma değer mi sağladın, o halde senin primini artırıyoruz. Böylelikle hem deneyimli çalışanlar işini bırakmamış olacak hem de çalışan alın terinin hakkını almış olacak.”

Yapamayacağımız Hiçbir Şeyi Vaadetmiyoruz

“Öncelikle şunu belirtmekte fayda görüyorum. Biz yapmayacağımızın şeyin vaadini vermeyeceğiz. Vaat edilen her bir önerimizin arkasında ortak bir akıl, emek ve alın teri vardır. Şahit olduğum bir olayı anlatarak buna örnek vereyim.

Bandırmada Genel Başkanımız Sayın Ali BABACAN ile bir toplantıda beraberiz. Başkanımız bize hep şunu söyler yapamayacağınız hiçbir şeyi vadetmeyin. Toplantıda bir vatandaş söz aldı ve şunu söyledi “bugüne kadar Bandırma’nın il olmasıyla ilgili çok söz aldık ve verilen bu sözlerin tutulmadığına şahit olduk, siz iktidara geldiğinizde Bandırma’yı il yapacak mısınız?” Ben pür dikkat başkanı dinliyorum acaba ne diyecek diye. Çünkü söyleyeceği şey aynı zamanda söylediklerinde ne kadar tutarlı olduğunun da bir göstergesi olacaktı. Sayın Babacan cevap olarak Bandırma’nın il olması konusunda gerekli kriterlere sahip olup olmadığı hususunda bilgi sahibi olmadığını, bundan dolayı şu anda bir vaatte bulunamayacağını dile getirdi. Arkasından bu konunun takipçisi olacağını ve olası bir iktidar değişikliğinde konuyu araştıracağını eğer Bandırma’nın il olmasının önünde bir engel yoksa gereken değişikliklerin yapılacağını söyledi. Toparlarsak biz hummalı bir çalışmayla ve tüm teferruatlıyla olaya vakıf olmadan bir öneride bir vaatte bulunmayan bir partiyiz.”

Sayın Bağ’ın altılı masanın cumhurbaşkanı adayının ne zaman açıklanacağıyla ilgili soruyu yanıtlayan Esen, adaydan daha önemli olan altılı masanın ruhu olduğuna dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Adayı Bir Ekip Lideri Gibi Çalışacak.

“Altılı masadaki her bir partiyi bir küme olarak düşünün bu kümelerin ortak kesişim noktası ülke sevdasıdır. Biz temel ilkelerde uzlaşıyoruz. Anayasa değişikliğinde ortak mutabakat hazır, parti programı hazır, başkanlık sisteminden güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş sürecinde kimin ne yapacağı hazır. Tüm bunları kamuoyuna deklare ettiğimizde cumhurbaşkanını belirlemek zor bir iş olmayacak. Biz DEVA Partisi olarak cumhurbaşkanı adayının bir ekip lideri olarak çalışması gerektiğini vurguluyoruz.”

Kadına yönelik şiddete değinen moderatör Bağ bu konuda İstanbul Sözleşmesinin neden imzalandığını ve neden bu sözleşmeden çıktığımızı sorması üzerine, Esen İstanbul Sözleşmesi’nin bir kadının hakkını aramak üzere Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurması üzerine mahkemenin aldığı karar sonucu hükümetin çalışmaları başlatması üzerine çıktığını ifade etti.

Bir Kadının Mücadelesi

“İstanbul Sözleşmesi hem kadını hem de aileyi korumaya yönelik oldukça kapsamlı bir sözleşmedir. Bu sözleşmeden çıkmak toplumun büyük bir kesimini üzmekle beraber kadını da farklı risklere açık hale getirmiştir. Bu sözleşmenin esas çıkış noktası mağdur bir kadının hak arama mücadelesidir. Kocası tarafından şiddet gören, tehdit edilen bir kadın tüm başvurulara rağmen korunamaması sonucudur. Söz konusu kadını annesi koruyor. Korumaya çalışırken annesi öldürülüyor. Kadın hukuk mücadelesi sonucunda Avrupa İnsan hakları mahkemesine bireysel başvuruda bulunuyor. Mahkeme kadını haklı bulup, Türkiye’nin kadını koruma konusunda yeterli tedbiri almadığı gerekçesiyle mahkûm ediyor. Bu olayın sonucunda İstanbul Sözleşmesi atağı başlatılıyor. Biz bu sözleşmenin çıkması için ülke olarak elimizden gelen her şeyi yapıyoruz ve sözleşme birçok ülkenin de taraf olduğu uluslararası bir sözleme olarak çıkıyor.

Sözleşmeden çıkmamız ise tamamen siyasi bir hamle ve bir algı operasyonudur. Çünkü siyasete malzeme gerekiyordu, birilerinin yine meydanlarda yuhalatılması gerekiyordu, toplumun kutuplaştırılması gerekiyordu. Bir maddeyi gerekçe göstererek sözleşmeden tek taraflı olarak ve kimseye danışmadan çıktık. Hâlbuki sözleşme ilk 5 yıl içinde o ülkenin kültürüne örf ve âdetine göre maddeler değiştirilebilir veya ilgili maddeye uyulmayacağına dair şerh konulabiliyordu. Beş yıl içinde de sözleşmeden çıkılabiliyordu. Aradan on yıl geçmesine rağmen herhangi bir sorun çıkmamış olmasına rağmen birden İstanbul Sözleşmesi adeta tüm kötülüklerin kaynağı ilan edildi. Biz DEVA Partisi olarak bu sözleşmeyi geri getireceğimizi vadediyoruz.”

Şiddet Döngüsü

“Kadınlara uygulanan şiddetin son dönemlerde artmasının bir diğer sebebi de ekonomik darboğazdır. Kriz dönemlerinde insan psikoloji üzerinde baskı kişileri farklı tutum ve davranışlara yönlendirebilmektedir. Biz şiddetin bir döngü olduğunu ve bu döngüyü kırmadan çözümünde bulunamayacağının farkındayız. Onun için bir yandan caydırıcı cezalar uygularken diğer yandan bu şiddetin kök nedenlerini de ortaya çıkaracağız. Kök nedenler ortaya çıkarıldıktan sonra her bir nedene ayrı bir çözüm getirilmesi gerekiyor. Bunların yanı sıra toplumsal farkındalık eğitimleriyle toplumu şiddet konusunda eğitilmesi gerektiği düşünüyoruz. Kamu kurumları, medya, sivil toplum kısaca toplumun tüm kesimlerinin çözüme dâhil ederek bu şiddet sarmalının üstesinden ülkece geleceğiz.”