Kadın Politikaları Başkanlığı

Kadının Yakasından Düşün! Kadının Yakasından Düşün!

26 Oca 2023
26 Ocak 2023 tarihinde TV 264’te yayınlanan Coşkun BİLİR’in sunduğu Artı Eksi Programına konuk olan DEVA Partisi’nin Genel Başkan Yardımcısı Elif Esen, gündemdeki sorularını yanıtladı.

Kadın Eylem Planından anadilde eğitim konusuna, anayasadan cemaat ve tarikatlar konusuna birçok alanda sorulan soruları yanıtlayarak gündeme dair merak edilen konuları ve DEVA Partisinin bu konulardaki görüşlerini dile getirdi.

Moderatör Coşkun’un, kadına mutlu güvenli ve aktif bir şehir hayatını nasıl sunacaksınız sorusuna cevap veren Sayın Esen, bu konuda çok disiplinli bir yaklaşımla bütün bakanlıkları bu sürece dahil ederek adım atılması gerektiğini dile getirdi.

Vadettiklerimizi Meydanlarda Kafamıza Eserken Söylemedik.

“Öncelikle şunu belirtmekte fayda görüyorum. Birincisi biz yapmayacağımız şeyin vaadini vermedik, vermeyeceğiz. İkincisi biz vadettiklerimizi meydanlarda kafamıza eserken söylemedik. Vaat edilen her bir önerimizin arkasında ortak bir akıl, emek ve alın teri vardır. Kadın Eylem Planımızı incelerseniz orda göreceğiniz metot şöyledir. Önce çözüm önerimiz, bu çözüm önerisinin hangi bakanlık veya kamu kuruluşunu ilgilendirdiği, çözümün gerekçeleri ve bu çözümün hangi sürede çözüleceğine dair fikirlerimiz var. Onun için söylediklerimizin arkasındayız.

Kadına güvenli bir şehir hayatını başta ilgili bakanlık ve kamu kuruluşlarıyla ortak bir konsensüste birleşip görev dağılımı yaparak yapacağız. Bu bizim ilk adımımız. İkinci ve daha önemli bir adım ise toplumun tüm kesimlerini bu çözümün bir parçası haline getirmek. Bu söylediğimizi eğitim, farkındalık ve sivil toplum gibi faaliyetlerle başaracağız.”

Sayın Coşkun’un toplumda seküler ile muhafazakârlar arasındaki dengeyi nasıl kuracaksınız sorusuna cevap veren Esen, bu konuda başından geçen bir olayı anlattı.

Kadının Yakasından Düşün!

“Bir kadının nasıl davranacağı, nasıl giyineceği sadece kendisini ilgilendirir. Kadın bedeni ve kadın kıyafeti üzerinden siyaset yapılmasını kabul etmiyoruz. Toplumun kadın üzerinden ayrıştırılmasından bıkmış durumdayız. Biz kadının yakasından düşün artık diyoruz.

Bir kadın arkadaşımız bana gelip dedi ki, biz DEVA’da birlikte beraber çalışabilir miyiz diye sordu. Ona dedim ki DEVA Türkiye’nin bugününü temsil ediyor. Her kimlikten, kültürden, anlayıştan, tarzdan kadın temsiliyetinin kendine yer bulduğu parti. Tesadüf mü diyelim tevafuk mu diyelim o gün ben kırmızı bir başörtüsü takmıştım. Değerli arkadaşımız da kırmızı saçlı hoş bir hanımefendiydi. Biz kırmızının kardeşliğinde her türlü birleşiriz dedim. Şu an o değerli arkadaşımız bizim gönüllümüz ve beraber verimli çalışmalar yürütüyoruz. Olay bu kadar basit, toplum olarak biz zaten hep beraber mutlu mesut yaşarız, yeter ki birileri ayrıştırmasın, aramıza nifak tohumunu serpmesin.”

Moderatör Coşkun’un DEVA Partisinin HDP, PKK ve PYD’ye bakışı veya tavrı nasıldır sorusuna yanıt veren Esen, öncelikli olarak sorunun düzeltilmeye ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Sekiz Milyon Seçmene Hakaret Olarak Görüyorum.

“Öncelikle bu konuda tüm toplumun hassas olması gerektiğine inanıyorum. Soruyu sorarken HDP’yi, PKK’yı ve PYD’yi aynı cümle içinde saydınız. Bunu Türk siyasetine ve HDP’ye hakaret olarak algılıyorum. Çünkü PYD ve PKK bir terör örgütüdür. HDP ise meşru bir seçimle meclise girmiş siyasi bir partidir. HDP’ye yaklaşık altı milyon vatandaşımız oy veriyor. Doğu ve Güneydoğuda yaşayan vatandaşlarımız başta olmak üzere ülkemizin çeşitli bölgeleri ve illerinden vatandaşlarımız HDP’ye oylarını veriyor. Bu vatandaşlarımıza sanki teröre destek veriyormuş gibi yaklaşmak çok tehlikelidir. Bu ayrımı iyi yapmamız gerekiyor. Bu ayrımı yapmadan meşru bir partiyi terörle beraber anmak o partiye oy vermiş altı milyon seçmene haksızlıktır, hakarettir.

Diğer partilerle meşru zeminde nasıl görüşüyorsak HDP ile de görüşürüz. Kaldı ki iktidar partisi bu süreçte HDP ile görüşmüştür. Görüşmek için 2.bir talepte de bulunmuştur. Bu çelişkiye de dikkat edilmesi gerekir.”

Anayasadan Türklüğü çıkarıyor musunuz sorusuna cevap veren Esen böyle bir şeyin kesinlikle söz konusu olmadığını, kötü niyetli kişi ve grupların bilerek DEVA Partisini karalamak için bu söylemi geliştirdiğini vurguladı.

Anayasanın İlk Dört Maddesini Kesinlikle Değiştirmeyeceğiz!

“Partimizin Genel Başkanı Ali BABACAN bunu defalarca dile getirdi. Buradan tekrar söylüyorum anayasadan Türklüğün çıkarılması söz konusu bile değil.

Anadilde eğitim konusuna değinen Esen merak edilen soruları yanıtlamakla beraber DEVA Partisinin bu konudaki fikirlerine de açıklık getirdi.

“Ülkemizin resmi dili Türkçedir. DEVA Partisi olarak bu konuda görüşümüz nettir. Fakat bizim ülkemizde farklı anadil konuşan insanlarımız var. Biz DEVA Partisi olarak bunu ülkemizin bir zenginliği olarak kabul ediyoruz. Bu toprakların kültürüne maya olmuş tüm diller korunmalı ve geliştirilmelidir. Bu konuda gerekli düzenlemeleri yapacağız. Elbette ülkemizde Türkçe resmi dildir. Tüm vatandaşlarımızın Türkçe öğrenmesinin önünde de hiç bir engel yoktur. Bilakis biz dezavantajlı durumda olan insanlarımızın bu dezavantajını gidermek için uğraşıyoruz. Tüm vatandaşlarımızın ait olma duygularını pozitif yönde geliştireceğiz. Bir çocuğun hangi dilde ninni dinliyorsa, ailesinde hangi dili öğrenmişse okula başladığında bunun kendisine dezavantaj oluşturmaması gerektiğine inanıyoruz. Örneğin anayasanın 66 maddesi olan ‘Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türk’tür.’ İfadesi haklı ve doğru bir ifade midir? Bu ülkede Arap, Kürt, Laz, Çerkez vatandaşlarımız var. Türkiye büyük bir coğrafya ve pek çok etnik kimlik barındırıyor, daha geniş bir tanıma ihtiyaç duyuyor. ”

Moderatör Coşkun’un “Babacan’ın tarikatları kontrol altına alacağız sözünü nasıl değerlendiriyorsunuz. Ümit ÖZDAĞ’da tarikatların kökünü kurutacağız diyor. Sizce hangisi haklı” sorusunu değerlendiren Esen, öncelikle Ümit Özdağ’ın sözünü değerlendirerek bunun çözüm olmadığını, sorunun temel kaynağının da bu tarz yaklaşımlar olduğu söyledi.

Faşizan Söylemler Çözümün Değil Sorunun Kaynağıdır.

“Öncelikle Sayın Özdağ’ın sözüne cevap vermek istiyorum. Bu sözler ne kadar gerçekçidir. Tarikat ve cemaatlerin köklerini nasıl kurutacağız. Bu tarz ifadeleri çok faşizan buluyorum. Toplumları bu şekilde ayrıştırmak ülkeye ve topluma yarar sağlamadığı gibi, toplumda çok büyük sorunlar oluşturma potansiyeli de mevcut.

Tarikat ve cemaatleri yasaklayarak onları bitirmiş olmazsınız. Ülkemiz bu yasakçı zihniyetlerden yıllar boyunca çok çekti. Dolasıyla yasakladığınız her neyse o merdiven altına iner ve denetimden uzaklaşırlar. Biz tarikat ve cemaatlerin aynı sivil toplum kuruluşları gibi denetime tabi tutulması gerektiğini söylüyoruz. Siyasi ve ekonomik ilişkileri denetime tabi olsun ki, farklı alanlara ve mecralara girmesinler ve amaçlarından sapmasınlar. Kaldı ki tüm cemaatleri zan altında bırakmak da haksızlık olur.”

İHA ve SİHA’lar konusunda siz ne düşünüyorsunuz. Sayın Ali BABACAN’ın bu konudaki sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna cevaplayan Sayın Esen genel başkanlarının sözlerinin çarpıtıldığını, programın bir kısmının cımbızlanarak alınarak algı operasyonu yapıldığını dile getirdi.

İHAların ve SİHAların Destekçisiyiz.

“Bilinçli yapılan bir algı operasyonuyla Sayın Ali Babacan’ın sözleri çarpıtılmış, bağlamından koparılmıştır. Ali Babacan savunma sanayisine destek veren ve bu konuda Milli Güvenlik Kurulu’nda yıllar boyunca savunma sanayimizde dışa bağımlılığı azaltmak için kendi teknolojimizi geliştirmemiz gerektiğini söyleyenlerin başında gelmiştir. Savunma sanayisine gereken desteği vereceğini de defaatle söylemiş ve söylemektedir. Fakat savunma sanayisinin tekelci bir yaklaşımla tek bir şirketin elinde olmasını da doğru bulmamaktadır. Bu sanayinin rekabet ortamında daha iyi gelişeceğini dile getirmektedir.”

  • İLGİLİ ETİKET:
  • #DEVAKADINDA

SONRAKİ HABER

Toplum, U Dönüşlerinin Hızına Yetişemiyor

Sık Sorulan Sorulara Cevaplar

26 Oca 2023