Elif Esen vatandaşın yaşadığı büyük sıkıntılara dikkati çekerek şunlara değindi;
‘’ Yaklaşan Ramazan Ayı birlik beraberliğin yaşandığı, sofraların şenlendiği aydır. Oysa bugün ailelerin gelirleri giderlerine, hatta en temel gıda maddelerine bile yetmiyor. Bugün kadın kendi çocuğunun karnını nasıl doyuracağını düşünüyor. Yaşanan ekonomik sıkıntılar, yanlış yönetim hanelerin gelirlerini adeta buharlaştırdı, cepten para uçurup gitti.
Et ve Süt Kurumu mağaza satış fiyatlarında zam yaptığını duyurdu. Kurumun sitesinde yer alan yeni listeye göre kırmızı et ürünlerinin tamamına yüzde 48 zam yapıldı. Beyaz etteki zam oranı da yüzde 14-15 üzerinde oldu.
Adeta uçan market pazar fiyatları, sık sık duymaya alıştığımız akaryakıt zamları, elektrik ve doğal gaz faturalarına gelen zamlar hayatı zorlaştırmaya devam ediyor. Vatandaş bırakın eti, sütü yağı, artık eve ekmek götürmekte zorlanıyor.
Şu an vatandaş hariç, ülke yöneticilerinin gündeminden çıkmış olan bu fahiş zamlarla vatandaşlar nasıl baş edecek? Ateş düşen mutfaklarda şimdi nasıl tencere kaynayacak, sofralara nasıl huzurla oturulacak?
MUTFAK’TA YANGIN, TENCEREDE DERT VAR !
Elif Esen zamların yanlış tarım ve hayvancılık politikalarıyla bu hale geldiğini belirtirken şunları söyledi;
Bu zamlar mevcut iktidarın yanlış politikaları, liyakatsiz kadrolar, yanlış yönetimin eseridir ve bizi adım adım bugünlere getirdi. Çiftçi besici üretimlerini sürdürmelerini sağlayacak gerekli destekleri alamıyor devletten. O destekler bambaşka yerlere gidiyor. Bakın Kur Korumalı Mevduat dedikleri dipsiz kuyunun ilk ödemeleri geldi. 3 aylık ödemenin sadece faizi 40 milyar. Oysa bütçede tarım için açıklanan yıllık destek miktarı 29 milyar. Farka bakın. Bunlar devletin hazinesinden ödeniyorsa o hazine kimin, vatandaşın vergileriyle ödediği hazinesi. Sorumsuzca saçıp savurmak kimsenin hakkı değil.
Türkiye’de hayvancılık sektörü 2018 yapılan hatalı ithalatın bedelini ağır bir şekilde öderken, besiciler son 3 yıldır neredeyse zararına üretim yapıyordu. Yem fiyatlarının artmasıyla birlikte hayvancılıkta maliyetler daha da yükseldi. Yem pahalı, süt-et ucuz olunca üretici üretim yapmak istemiyor, hayvan varlığını azaltıyor veya sektörden çekiliyor. Bu da fiyatların artmasına neden oluyor. Yapılması gereken bu ağır maliyetler karşısında üreticileri, yetiştiricileri desteklemek, ayakta tutmak.
Benzer durum ‘fukara katığı’ denilen ekmek için de geçerli. Fırıncılar geçen Ramazan 110 TL ‘ye aldığı bir çuval unu bugün 440 TL’ye alıyor. Bırakın diğer elektrik, işçilik, kira gibi giderleri un fiyatı fırıncıların yapılan kuruşluk zamlarla ayakta kalamayacağını gösteriyor. Onlar da zam bekliyor ve 10 TL ‘nin altının mümkün olmadığını söylüyor.
VATANDAŞIMIZ BU SÖZLERİ HAKETMİYOR
Elif Esen zam ile ilgili Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Osman Uzun’ un ‘Çok uzun kuyruklar oluşuyordu zam yaptık’ sözlerinin vatandaşları daha da derinden yaraladığını belirterek;
Uzun'un ifadelerini okuduğumda gerçekten inanamadım. Halkımızla adeta alay ediliyor. Yapılan bu açıklamaları mevcut iktidarın kadrolarıyla birlikte halktan ne kadar koptuğunun açık ifadesi olarak yorumluyor, esefle kınıyorum. Vatandaşın sorunlarından, ihtiyaçlarından kopuk bu zihniyet ve yönetim anlayışı ile sorunların çözülmesinin mümkün olmadığı, gittikçe artacağı ortada.
Dürüst ve ehil kadrolar, vatandaşı ve gelecek nesilleri düşünen ilkeli ve doğru yönetimle bu sorunların hızla çözüleceğine gönülden inanıyorum. Tüm bu sorunların DEVA’sı var.