“Aslında kanunda sıkıntı yok, üzerinde oynamaya da gerek yok. Yeter ki yasa hukuk sistemi içinde adaletle uygulanabilsin ve bu yasayı uygulayacak kişilerde de uygulama iradesi ve samimiyeti olsun. Ben bir de buna vicdanı ekliyorum" dedi.
Ak Parti'nin kadına ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin düzenlemelerin yer aldığı Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, bugün Adalet Komisyonu’nda görüşülecek.
“ASLINDA TCK’DA, MEDENİ KANUN’DA VAR OLAN BİRTAKIM UYGULAMALARIN YENİDEN ISITILIP BİZE SUNULMASI”
Kadına şiddetle mücadele kapsamında hazırlanan maddelerin torba kanun içinde yer alması eleştirisinde bulunan Esen, şöyle konuştu:
“Öncelikle bu teklifin Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik adıyla Meclis’e gelmesinin, yine torba kanun kapsamında değerlendirilerek kadın ile ilgili maddelerin diğer farklı konular içinde eriyip gideceğini düşünüyoruz. Çünkü bir reform olarak bahsedilen bu uygulamaların çok da reform niteliğinde olmadığını, aslında Türk Ceza Kanunu’nda ve Medeni Kanun’da var olan birtakım uygulamaların yeniden ısıtılıp bize sunulması şeklinde bir yorumluyoruz. Asıl sorun, kanunun, yasanın olmasına rağmen kadının şiddetten, öldürülmekten korunamaması. Etkili bir şekilde koruyucu mekanizmaların ve uygulamaların çalışmaması. Burada yeniden bir düzenlemeden bahsetmenin, göstermelik bir uygulamadan ibaret kalabileceğini öngörüyoruz.”
“TÜRKİYE BİR YÖNETİLEMEMEZLİK KISKACI İÇİNDE”
İktidarın açıkladığı eylem planlarını hatırlatan Esen, şöyle devam etti:
“Aslında Türkiye, gündemi çok hızlı tüketen bir ülke. Sürekli sıcak gündemlerle mücadele ederken, biz ne açıklanan politikaları ne eylem planlarını ne birtakım yasalardaki değişikliklerin sonuçlarının ne olduğunu toplum olarak takip edemiyoruz…Birtakım şeyler açıklanıyor, iktidara malzeme oluyor, belki olumsuz bir gündem varsa o olumsuz gündemin üstünü de örtüyor. Böyle bir yönetilememezliğin içindeyiz aslında. Türkiye bugün son birkaç yılda daha da netleşen ve gün geçtikçe de artan bir yönetilememezlik kıskacı içinde. Neden böyle diyoruz? Çünkü aslında, iktidarın yasalara dahi uygun olmayan adaletsiz birtakım uygulamalarına hep birlikte şahit oluyoruz.”
“ASIL SORUN YASANIN OLUP UYGULANMAMASINDA YATIYOR”
“Değerli bakanların ağzından şiddet kelimelerinin döküldüğünü, işte ‘kırın bacaklarını’ ya da ‘siz yapın biz arkadan gerekli kanunu düzenleriz’ gibi tamamen adalete aykırı söylemleri duyuyoruz. Yine var olan yasaların kadını ya da insan hakları özelinde baktığımızda vatandaşı, koruyabilecekken koruyamadığını görüyoruz. Yani yasa var ama uygulanmıyor. Asıl sorun yasanın olup da uygulanmamasında yatıyor. Dolayısıyla da bu yasa teklifinin samimi ve çözüm üretici olamayacağını düşünüyoruz.”
“ASLINDA KANUN DA SIKINTI YOK, YASA DA MEVCUT, BU YASALARLA OYNAMAYA DA GEREK YOK”
İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı kararnamesi ile çıkıldığı süreci hatırlatan Esen, sözleşmeye geri dönülmesi gerektiğini işaret etti. Esen şöyle devam etti:
“Birçok şey reform olarak gündemimizde bize ısıtılıp sunuluyor ama sonuçları gelmiyor…İstanbul Sözleşmesi beraberinde bir yasayı da getirmişti, 6284 sayılı yasayı getirmişti…Yine tekrarlamak istiyorum. Aslında kanunda sıkıntı yok. Yasa da mevcut. Bu yasalarla oynamaya da gerek yok. Yeter ki yasa hukuk sistemi içinde adaletle uygulanabilsin ve bu yasayı uygulayacak kişilerde de uygulama iradesi ve samimiyeti olsun. Ben bir de buna vicdanı ekliyorum.
Aslında Türk Ceza Kanunu’nda hakaret, tahrik, tehdit ya da eziyet şeklinde kelimeler ve bunların karşılıkları mevcut. Bugün ısrarlı takipten bahsediliyor, Meclis’e gelmesi beklenen yasa tasarısında. Aslında ısrarlı takip de mevcut. Eziyet kapsamında değerlendiriliyor… Bunlar aslında kanunda olan maddeler. Hatta bu kapsamda değerlendirilse 2 ila 5 yıl arasında ceza alıyor bu takipte bulunan şahıs. Fakat bugün gelecek tasarıda muhtemelen daha az bir ceza ile kurtulmaları sağlanacak bu kişilerin. Ve sonuçta yani aslında var olan cezanın da uygulamada daha da azaltılması gibi bir sonuç doğuracak.
“GEREKSİZ BİR TEKLİF. OLMASI ANLAMSIZ, YENİ BİR REFORM VESAİRE HİÇ DEĞİL”
Gereksiz bir teklif, yeni bir reform hiç değil. Fakat her zamanki gibi bu yönetilememezliğin beraberinde getirdiği panik ortamı ile nasıl kararnameler çıkıyorsa ve tekrar kararnamelerin düzeltmesini çok sık görüyorsak, benzeri bir şekilde bu konuyu da ülkenin yönetilemediğinin göstergesi olarak yorumluyorum."