"Mutfak yanıyor!"
Katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin
değerlendirmelerde bulunan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Elif Esen,
Türkiye'nin ekonomik anlamdaki gidişatının kaygı verici olduğunu söyledi.
İşçisinden, memuruna, emeklisine ve çiftçisine kadar toplumun birçok kesiminin
gelirlerinin giderlerine yetmediği, kredi kartları ve borçla günü kurtarmaya
çalıştıklarını ve vatandaşın ciddi bir dar boğazda olduğunu kaydeden Esen,
kadınların da evde yemek yapamayacak hale geldiğini, çocuklarının gelişiminden
endişe duyduğunu vurguladı. Esen, “Enflasyon ve döviz karşısında yoksulluğa
sıkışmış bir Türkiye'den bahsediyoruz. Bugün toplumun yüzde 86’sı ekonomik kriz
yaşandığını düşünüyor. Türkiye yeniden ‘Derin Yoksulluk’ çeken ülkeler arasına
girdi. Bazı medya organlarının ise ya her şey çok harika gibi bir algı
yönetiminde olduğu ya da ‘markete aç gitmeyin, çocuk götürmeyin, ikram edileni
almayın canınız kalır almak zorunda kalırsınız’ gibi gerçekçi olmayan ve pişkin
yorumlarını üzülerek ve kaygıyla gözlemliyoruz” diye konuştu.
"Halk yoksulluk içinde."
Başkanlık sistemine geçildiğinden bu yana ekonomik anlamdaki kötü gidişatın
hızla devam ettiğini de vurgulayan Esen, “Partili cumhurbaşkanlığı sistemine
geçtiğimizden beri ekonomik anlamda sorunlar yaşıyoruz. Şu anki yönetimde
olmaması gereken her şey yaşanıyor. Genel Başkanımızın dediği gibi ülke
yönetilemiyor. 2008 yılında 200 liranın karşılığı 123 dolar iken bu günkü
karşılığı sadece 23 dolar. Bakın kaç kat gelir bizim vatandaşımızın cebinden
çıkmış. Bu bizim vatandaşımızın, yoksulun, emeklinin, işçinin verdiği
vergilerle dolan hazinenin, gereksiz ve bazı şirketlerin kasasını dolduracak
uygun olmayan yatırımlarla yok edilen parasıdır. Halk bunun yansımasını
yoksulluk olarak yaşıyor. En zengin ve en fakir arasındaki fark 27 kata çıkmış,
adeta ahlaksız bir eşitsizlik yaşanıyor ve bunu işçisi, çiftçisi, emeklisi,
kadınlar, çocuklar, gençler herkes çok ağır ve derin hissediyor” ifadelerini
kullandı.