"Yeniden Üreten Bir Ülke Olmalıyız"

DEVA Partisi Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen Tele1 kanalında Enver Aysever'in düzenlediği 'Ayrıntılar' programına katıldı.

‘VARLIK FONU YOKLUK FONUNA DÖNÜŞTÜ’

Enver Aysever'in 'Ak Parti'nin DEVA partisinden farkı nedir?' sorusuna cevap veren Esen

''Genel başkanımız defalarca şunları söyledi. Partiden hemen çıkmamasının sebebi parti içindeki kurullarda kalıp düzeltmeye ve müdahale etmeye çalıştı. Bunların en önemli örneği varlık fonudur. Genel başkanımızın parti içinde kaldığı süreçte varlık fonunun getirilmesine her defasında engel olmuş ayrıldığında ise hemen getirilen varlık fonunun bugün yokluk fonuna dönüşerek çocuklarımızı hatta torunlarımızı borçlu hale getiren bir havuz haline geldi. Yargıda ki kutuplaşma ve partileşme, haksız yapılan işlemler ve uygulamaların her zaman içinde olmuyorsunuz ve karşıda durabiliyorsunuz. Fakat siz böyle düşünseniz de bu kervan yürüyebiliyor. Sizde bunlar üst üste geldiğinde bardaktan taşan son damla olup o kervandan ayrılabiliyorsunuz. Bugün kurumlar o kadar erozyona uğradı ki ne bakanların hükmü var ne meclisin hükmü var merkezden tek bir iradeden çıkan kararlarla yönetilen bir yönetilememezlik hali var''

‘YENİDEN ÜRETEN ÜLKE OLMALIYIZ’

'AK Parti Giderse Sosyal Yardımlar Azalır' söylemine cevap veren Esen şunları söyledi

''Bu söyleme kesinlikle katılmıyorum. Ekonominin düzelmesiyle birlikte gelir adaletsizliği törpülenir ve adalet yerine gelir, refah artar ve iş gücü oluşur. Bakın sanayi çok önemli bugün sistemin bu hale gelmesinin sebeplerinden biri inşaat, sanayiyi yeniden geliştirmek, üreten bir ülke olmak, kasaları doldurmak liyakatli, deneyimli kadrolarla yeniden mümkün. Biz buna bakıyoruz, işimize bakıyoruz, Türkiye nasıl kalkınır bunun üzerinde çalışıyoruz. Bugün ülkemizde en fakir ve en zengin arasında ki uçurum inanılmaz artmakta biz bu gelir adaletsizliğinin minimuma indirmek için çalışıyoruz'

‘GENÇLERİN GÖZÜNDE YENİDEN O IŞILTIYI GÖRMEK ÇOK KEYİFLİ’

“Her gün sahadayız vatandaşlarımızla buluşuyoruz, kadınlarımızla buluşuyoruz, gençlerimizi dinliyoruz. Gençler bize karşı çok açık sürekli yanımızdalar, gençlere umut olmak çok önemli. Çünkü gençlerin umudunun söndüğünü tükendiğini görüyoruz ve yoksullar kadar bir o kadarda gençler bizi üzüyor. O gençlere yeniden umut vermek çalışıyoruz hiç merak etmeyin geldiğimiz anda o sistem yeniden işleyecek dediğimizde o gözlerinde ki ışıltıyı yeniden görmek gerçekten çok keyifli. Daha dün İstanbul'da çalışan bir gencimizle konuştuğumuzda şunu söyledi 'Öğlen molasında uygun maliyetli menülere bakıyorum lahmacundur, pidedir artık uygun maliyetli değil olmadığını ve aldığım maaş anlamsız kalıyor'' dedi bakın bu çok üzücü. Bunlar bizim yüreğimizi yakıyor.''

‘2002'DE Kİ TOPLUM RUHU İLE BUGÜN Kİ RUH BENZER’

Bugün ki sürece baktığımızda 2002'de ki toplum ruhu ile bugün ki toplumumuzun yaşadıkları ve ruh hali benzerlikler gösteriyor. 2002 de yine yönetilemeyen bir ülke ekonomik sıkıntılar, siyasi sıkıntılar adeta bir burhan dönemi yaşanmıştı. İnsanlar seçimlerde bu dönemde bir çıkış ararken yeni kurulmuş, hiç denenmemiş bir partiye oy vermesiyle Ak Parti iktidara geldi ve 20 yıldır bu iktidarını sürdürdü. Bugün geldiğimiz noktada bir yönetememezlik var hiç bir alanda bir elle tutulur bir şey yok. Genel başkanımız o günlerde genç dahi denebilecek bir insan ailesi ile ticaretle uğraşıyor ve bu şekilde siyasete giriyor. Benimde siyasete girişim bu şekilde oldu. 2002'de önüme konan engeller, okuldan atılmalar ve o hak mücadelesi ile siyasete dahil olmuş genç bir kadındım. Genel başkanımız ile partiden ayrılışımızda benzer sebepler oluştu. Liyakatsiz atamalar, yeni yıllarda buna benzer davranışların sürmesi beni partiden kopardı.