"Elif Esen: Kurtarın bizi diyen vatandaşlarla karşılaşıyoruz"

DEVA Partisi Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen , memleketin neresine giderlerse gitsinler kurtarın bizi diyen vatandaşlarla karşılaştıklarını vurguladı.

Ekonomik sıkıntıların şiddeti körüklediğini söyleyen Esen, yasaların uygulanma şeklinin potansiyel katilleri cesaretlendirdiğini belirtti.

Yaşı ilerleyen parti yöneticilerinin, futbolcular gibi saygın dönemlerinde jübile yaparak dinlenmeye çekilmelerinin torun sevmelerinin çok iyi olacağını ifade eden Elif Esen, sorunların hızlı ve etkin çözümü için daha genç uzman ekiplere alan açmalarının gerektiğini ifade etti.

DEVA Partisi Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen: Kurtarın bizi diyen vatandaşlarla karşılaşıyoruz

“KURTARIN BİZİ DİYEN VATANDAŞLARLA KARŞILAŞIYORUZ”

“DEVA Partisi yaklaşık 2,5 yıl önce kuruldu. O dönem bu kadar ağır ekonomik şartların yaşandığı bir dönem de değildi. Bugün iktidarın bile sabır önerdiği zorlu bir süreci yaşıyoruz hep birlikte. Memleketin neresine gidersek gidelim kurtarın bizi diyen vatandaşlarla karşılaşıyoruz. Asgari ücret artık ortalama gelir haline geldi. Son iyileştirilmiş haliyle bile 5 Bin 500 TL’lik bir ortalama gelirle karşı karşıyayız. Yoksulluk sınırı 20 Bin TL’yi geçti. Açlık sınırı ise 7 Bin TL’ye yaklaştı. Asgari ücret bunların çok çok altında. Asgari ücretle aynı ailede 4 kişi çalışsa bile yoksulluk sınırının altında kalıyor. Bu durum kadının, ailenin mutfağına yansıyor. Kadın mutfakta dertli, kadının mutfağında yangın var. Kadın pazara gittiğinde daha birkaç ay önce aldığının çok azını alabiliyor. Kadın sadece kendisi için değil, evde işsiz bekleyen, geleceğini kurgulayamayan genci, geleceğe dair güzel hayaller kuramayan çocuğu için çok endişeli. Kadın büyük sıkıntıda. Tüm bunlar geçecek inşallah, onun için adımız DEVA. Bu ülkeyi hızla nasıl yeniden ayağa kaldırabiliriz, bu bataklıktan nasıl çıkabiliriz onun çözümlerini, DEVA’larını üretiyoruz.

KADINA ŞİDDET EKONOMİK SIKINTILARLA BİRLİKTE ARTI

Şiddet ekonomik sıkıntılarla birlikte artı. Sadece geçtiğimiz ay 40’a yakın kadın öldürüldü, 20’ye yakın kadının da ölümü şüpheli. Bunları topladığınızda günde 2 kadının cinayete kurban gittiğini görüyorsunuz. Bunlar çocuklu aileler. Kadınların yanında çocukların da katledildiğini görüyoruz. Genellikle aile babası bir buhran geçirerek kadınla birlikte çocukları da öldürüyor. Biz en çok vaka yaşanan ülkelerden biriyiz. Bunun bir nedeni olması lazım. Nedenini bulmamız lazım ki tedavi edebilelim. Türkiye’de yasalar kadını korumak için yeterli ama yasalar uygulamaya gelindiğinde devlet sorumlularının işlerinde uygulamaları gereken noktalarda esnemeler görüyoruz. Bu durum toplumdaki potansiyel katilleri cesaret veriyorlar. “Öldürürüm yatarım cezamı çıkarım” diyor. Herkes empati yaparak bunu biraz kendi vicdanına dayandırmalı.

İKTİDAR ARTIK JÜBİLE YAPIP TORUN SEVMELİ

Bugün hukukta da ekonomide de dış politikada da yönetilemeyen bir durum var. Zamanında iyi işler yapıldı. Bunu gözardı etmemek lazım. İktidarın yaptığı muhakkak iyi işler olmuştur ama bugün güncel sorun ve ihtiyaçlara çözüm üretemiyorlar. Artık yaşlar ilerledi. Futbolcular jübile yapar ve parlak saygın dönemlerinde görevlerini bırakırlar. Siyasetteki büyükler artık, torun sevseler, gençlere alan açsalar. Gençler yenilikçi çözümlerle ülkeyi ayağa kaldırsalar, çözüm üretseler. Sabır demekle olmuyor. İnsanlar aç ve çıkmaz içinde çarkın içinde bunalmış durumda.”