"Artan Asgari Ücretin Bereketi Kalmadı"

Elif Esen ''Günümüz ekonomik koşullarında pek çok hane için kadının da çalışması gerektiği ortada. Kadının toplumsal sorumlulukları gereği yükü çok ağır. Bir yandan evindeki sorumlulukları, varsa çocuklarının düzeni için çabalarken, bir yandan da çalışarak ev bütçesine, cüzdanına katkıda bulunuyor. Bu da beraberinde kadını neredeyse 24 saat çalışan bir işçi haline getiriyor. Erkek eve geldiğinde dinlenme süreci başlarken, kadın için 2. İş başlamış oluyor. Bu ağır yükün evdeki görünmez tarafının elbette bir ücret karşılığı da bulunmuyor.

Kadın sadece ekonomik sıkıntılar sebebiyle de çalışmıyor. Kadın ülkesine katkı sağlamak, üretmenin, faydalı olmanın mutluluğunu hissetmek için de çalışmak isteyebiliyor. Her ne şekilde olursa olsun kadın için de, erkek için de iş hayatında eşit fırsatlara erişim, eşit ücret imkanını sağlamak sosyal hukuk devletinin sorumlulukları arasındadır.''

ÜLKEMİZ ÇOK CİDDİ BİR YOKSULLUK SARMALININ İÇİNDE

Bugün güncel verilere baktığımızda açlık ve yoksulluk sınırları gün geçtikçe kötüye gidiyor. Asgari ücrete daha yıl başında %50’nin üzerinde zam yapıldı ancak vatandaş hanesinde bu artışın bereketini göremedi. Türkiye yaklaşık 2012'lerde ekonominin düzelmesi, aile başına düşen gelirin artması ile ‘Derin Yoksulluk’ denilen kavramdan çıkmıştı. Ama günümüze geldiğimizde gelir kayıpları, paramızın değer kaybı, zamlar ve enflasyon yeniden gıda gibi temel ihtiyaç maliyetlerini arttırıyor, yaşam koşullarını ağırlaştırıyor ve aileleri derin yoksulluğa itiyor. Mevcut durumda kadın artık çalışmak zorunda. Açlık sınırı 4 kişilik bir ailede insan onuruna yaraşır temel gıda harcamasını ifade eder ve bu tutar bugün asgari ücretin 300 tl üzerinde kalıyor. Yani 1 asgari ücret 4 kişinin gıda harcamasına bile yetmiyor. Yoksulluk sınırı ise bu giderlere evin diğer masrafları eklendiğinde yani elektrik, su, yakacak faturaları, kira, eğitim, sağlık ve ulaşım giderleri de eklendiğinde oluşan maliyeti ifade ediyor ve bugün 15 bin lirayı aştı bu tutar. Bakın 15 bin lira demek bugün 3 asgari ücret demek. Evdeki 4 kişinin 3'ü çalışsa dahil o aile yoksulluk sınırı altında yaşamak zorunda kalıyor. Asgari ücrete yapılan zam 2 ayda eridi gitti bile, bereketi kalmadı maalesef.

OECD'YE GÖRE KADIN İŞGÜCÜNE KATILIM ORANI EN DÜŞÜK ÜLKE TÜRKİYE

Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yayınlanan bir rapor, üye ülkelerde kadınların iş gücüne katılım oranının en düşük olduğu ülkenin Türkiye olduğunu ortaya koydu. Her yüz kadından Avrupa'da 49'u çalışıyorken Türkiye'de bu oran 28. Yoksul sayısına baktığımızda ise durum çok daha vahim Türkiye'de 2006'da yoksul sayısı 20 Milyon 500 Bin kişi 2019'da pandemi öncesine geldiğimizde ise 23 Milyon kişiye ulaşmış. Yani zaten kötüye giden ekonomik gidişata pandemi de tuz biber ekmiş ve bugün yaşanan ağır yoksulluk ve yoksunluk tablosu ortaya çıkmış durumda. Açıklanan verilere göre 84 milyon nüfusu olan ülkemizde yaklaşık 11 Milyon insan açlık sınırında, 54 Milyon insan ise yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor.